Başkent’te eksik oyuncuların yokluğunda sahaya çıkan Beşiktaş, iki puan daha bıraktı: 0-0. Gençlerbirliği önünde tel tel dökülen Siyah-Beyazlı ekip, üç maçta kaybettiği dört puan ile eriyip taraftarlarını da kahretti.
Geçen sezonu çifte şampiyonluk ile kapatan Beşiktaş’ı izliyoruz.. Koca ilk yarı boyunca ligin sıradan takımlarından Gençlerbirliği önünde pozisyonu yok. Ortaya konulan yavan futbol seyir zevkini dibe vurdurmuş. Bunun nedenleri de gayet açık: Transfer. Gelenler, gidenleri daha ilk başta aratıyor. Sahadan Kahe’yi silen Ferrari, ayrıca ilk toplara yerinde müdahale yaparak savunmasını rahatlattı. İtalyan’ı bir kenara koyup diğerlerine bakalım. Nihat’ı kazanalım derken, Beşiktaş kan kaybediyor. Holosko ve Tello destekli tek forvet maça başlayan milli oyuncu; ‘hayalet’ gibi dolaşıyor. Casper diye CD’ye kopyala çocuklar izlesin türünden! Fink takımın el freni. Ne defansta var, ne ofansta. Erhan, topu sürekli rakibe atıyor, ya da basıyor tekmeyi!. Yetmedi.. Eskilerden Uğur ve Sivok da bunlara ayak uyduruyor. Geriye kalanların mücadelesi de fazla işe yaramıyor. İlk yarıda 28’de Harbuzi uzaktan yokladı, Hakan’ın seyrettiği top dışarı gitti. 32’de ise Tello’nun köşe atışında top direkte patladı.
İkinci yarı yapılan değişiklikler her ne kadar bir toparlanma sağlasa da, Kartal, sonucu getirecek hareketlerde etkisizdi. Tello’nun bindirmeleri, Holosko ve Nobre’nin birbirinden kopuk oyunu arasında kaybolup gitti. Ancak Nihat 65’te öyle bir gol kaçırdı ki, akıllara zarar. Tello “al da at” dercesine önüne bıraktı, Nihat topu boş kaleye atamadı. Ev sahibi takım da uzun toplarda gol aradı. Bir çok pozisyon acemice harcanırken, 72’de Kahe’nin pasında Tozo uygun durumda golü atamadı.Puanları paylaşan iki takım da ilerisi için umut vermedi.
Geçen sezonu çifte şampiyonluk ile kapatan Beşiktaş’ı izliyoruz.. Koca ilk yarı boyunca ligin sıradan takımlarından Gençlerbirliği önünde pozisyonu yok. Ortaya konulan yavan futbol seyir zevkini dibe vurdurmuş. Bunun nedenleri de gayet açık: Transfer. Gelenler, gidenleri daha ilk başta aratıyor. Sahadan Kahe’yi silen Ferrari, ayrıca ilk toplara yerinde müdahale yaparak savunmasını rahatlattı. İtalyan’ı bir kenara koyup diğerlerine bakalım. Nihat’ı kazanalım derken, Beşiktaş kan kaybediyor. Holosko ve Tello destekli tek forvet maça başlayan milli oyuncu; ‘hayalet’ gibi dolaşıyor. Casper diye CD’ye kopyala çocuklar izlesin türünden! Fink takımın el freni. Ne defansta var, ne ofansta. Erhan, topu sürekli rakibe atıyor, ya da basıyor tekmeyi!. Yetmedi.. Eskilerden Uğur ve Sivok da bunlara ayak uyduruyor. Geriye kalanların mücadelesi de fazla işe yaramıyor. İlk yarıda 28’de Harbuzi uzaktan yokladı, Hakan’ın seyrettiği top dışarı gitti. 32’de ise Tello’nun köşe atışında top direkte patladı.
İkinci yarı yapılan değişiklikler her ne kadar bir toparlanma sağlasa da, Kartal, sonucu getirecek hareketlerde etkisizdi. Tello’nun bindirmeleri, Holosko ve Nobre’nin birbirinden kopuk oyunu arasında kaybolup gitti. Ancak Nihat 65’te öyle bir gol kaçırdı ki, akıllara zarar. Tello “al da at” dercesine önüne bıraktı, Nihat topu boş kaleye atamadı. Ev sahibi takım da uzun toplarda gol aradı. Bir çok pozisyon acemice harcanırken, 72’de Kahe’nin pasında Tozo uygun durumda golü atamadı.Puanları paylaşan iki takım da ilerisi için umut vermedi.